BEYİN CERRAHININ ÖLÜM ÖTESİ TECRÜBESİ
Harvard Beyin Cerrahı Ölüm Ötesi Yaşamı Onaylıyor
Ruhumuz var mı? Ölümden sonra yaşam var mı?
Ölüm ötesi yaşam sayısız insan tarafından deneyimlendi. Bu kişiler hikayelerini anlattılar. Bunlardan en kayda değer olanlardan biri de 25 yıldır beyin cerrahı olan Harvard’dan Dr Eben Alexander’ın deneyimleyerek anlattıklarıdır. Doktorun anlattıkları, diğerleri gibi halüsinasyon olarak değerlendirilip bir kenara atılacak sıradan bir ölüm ötesi hikayesi değil. Dr’un yaşadığı ölüm ötesi deneyimin tüm bilimsel açıklamalara nasıl meydan okuduğuna bakmadan önce, öncelikle onun anlattıklarını bir inceleyelim.
Deneyiminden önce, fiziki olmayan bir ruha inancı yoktu. Batı tıp okulunda eğitim almıştı ve evreni tamamen bir materyalist bakış açısıyla değerlendiren iş arkadaşları vardı. Dr Alexander, ruh görüşünün saçma olduğunu düşünüyordu. Pek çok kuşkucu gibi o da ölüm ötesi yaşamla ilgili hikayelerin halüsinasyon ya da insan hayal gücünün yaratımı olduğuna inanıyordu.
Dr Alexander, ciddi bakteriyel menenjit hastalığından 7 gün komada kalınca fikrini değiştirdi. Koma sırasında, ölüm ötesi yaşam olduğunu bildiği son derece canlı bir seyahat deneyimledi; ziyaret ettiği yerlerin kimi cennet gibi kimi ise cehennemi alemlerdi.
Bedenine döndükten ve tüm zorluklara rağmen mucizevi bir iyileşme yaşadıktan sonra Dr Alexander, en iyi satan kitap olan “Cennetin Kanıtı” adlı kitabını yazdı. Dr’un onayladığı şey, buradaki yaşamımızın ruhumuzun gelişmesi ve büyümesi için bir sınav olduğu. Bunu yaparken başarılı olma yolu aşk ve sevgiyle ilerlemekten geçiyor. Dr’un altını çizdiği diğer noktalara örnekler:
– Ölüm ötesi deneyim o kadar gerçek ve içtendi ki, dünya üzerinde insan olarak yaşama deneyimi buna kıyasla son derece suni göründü.
– Ölüm ötesinin dokusu saf AŞK idi. Aşk ölüm ötesi yaşamı öylesine kuşatmıştı ki, kötülük son derece küçücük kalmıştı. Eğer evreni bilmek istiyorsanız, AŞK’ı bilin.
– Ölüm ötesinde tüm iletişim telepatik idi. Sözel kelimelere ihtiyaç yoktu ve hatta benlik ile etrafında olan diğer her şey arasında hiçbir ayrım yoktu. Zihninizdeki tüm sorular derhal telepatik olarak size cevaplandırılıyordu.
Dr’a ruhani alem hakkında insanların neyi bilmesini istediği sorulduğunda hep şunu söylüyor: Çok değerlisiniz ve tahmin edebileceğinizden çok daha fazla seviliyorsunuz. Her zaman güvendesiniz. Asla yalnız değilsiniz. Tanrının koşulsuz ve muhteşem aşkı tek bir ruhu bile ihmal etmez.
“AŞK şüpheye yer bırakmayacak şekilde her şeyin temelidir. Soyut, anlaşılması güç bir aşktan değil; ama herkesin bildiği günlük, eşimize, çocuğumuza ve hatta hayvanlarımıza baktığımızda hissettiğimiz aşktan bahsediyoruz. En saf ve en güçlü haliyle, bu sevgi kıskançlık ya da bencillik değil; koşulsuz bir sevgi. İşte tüm gerçeklerin gerçeği bu. Şu ana dek var olmuş ve bundan sonrada olacak, her şeyin merkezinde yaşayan ve nefes alan tüm doğruların inanılmaz muhteşem doğrusu. Kim ve ne olduğumuzla ilgili anlayış, bunu bilmeyen her hangi biri tarafından da anlaşılabilir ve tüm eylemlerine dahil edebilir.
Haydi biraz inanılırlığından bahsedelim. Bu deneyimi diğer ölüm ötesi deneyimlerden çok daha önemli kılan şey nedir? Dr Alexander’ın neokorteksi ciddi bakteriyel menenjitten dolayı komadayken tamamen işlevsizdi. Dolayısıyla neden bunu yaşadığına dair belirgin sebep yok. Aslında kitabında, deneyimiyle ilgili 9 tane olası bilimsel açıklamanın aksini ispat ediyor.
Tabiata Uygun Açıklamaları İncelemek
“Cennetin Kanıtı” Ek Bölüm B’de ana hatlarını çizdiği 5 potansiyel açıklamaya bir göz atalım. Açıklamalarının bazısı bizim için bir anlam ifade etmiyor çünkü nöro bilimsel terminoloji eğitimi almış kişiler değiliz. Bu yüzden bunlar, çürüttüğü en yaygın açıklamalar. Hepsi de kelimesi kelimesine kitaptan alınmıştır:
1. Terminal acıyı hafifletmek için ilkel bir beyin sapı. (“evrimsel tartışma”- muhtemelen daha düşük memelilerin sahte ölüm stratejilerinin bir kalıntısı olarak.) Bu durum, hatıratların sağlıklı, birbirini son derece etkileyen yapısına açıklık getirmedi.
- Daha çok beynin yüzeyinde oluşan menenjit iltihabından nispeten korunan üstü yeterince kapalı limbik sistemin daha derin bölgelerindeki (mesela lateral amigdala)hatıraların biçimsiz geri çağrılması. Bu, hatıratların sağlıklı, birbirini son derece etkileyen yapısına açıklık getirmedi.
- DMT çöplüğü. Doğal yolla oluşan bir seratonin agonist olan DMT, çok canlı halüsinasyonlara ve rüya benzeri durumlara sebep olur. Kişisel olarak 70li yılların başlarındaki gençlik çağımdan beri, seratonin agonist / antagonist (LSD)bağlantılı ilaç deneyimlerine aşinayım. Hiç DMT deneyimim olmadı ama DMt etkisi altında hastalar gördüm. Bu zengin ultra gerçeklik, komada yaşadığım gibi zengin bir görsel-işitsel deneyim oluşturmak için yine de oldukça eksiksiz bir işitsel ve görsel neokorteks gerektiriyor. Bakteriyel menenjitten kaynaklanan uzun süreli koma, neokorteksime çok zarar verdi; ki burası beyin sapımdaki rafe çekirdeklerinin (ya da bir seratonin agonist olan DMTnin)görsel-işitsel deneyimler üzerinde etkisi olan yerdir. Ama korteksim kapalıydı ve DMT’nin beyin içinde etkin olabileceği bir yer yoktu.
- Yeniden başlama fenomeni. Hasarlı neokorteksteki eski hatıralardan kaynaklanan garip tutarsız hatıraların rastgele düşmesi. Uzun süreli sistem bozukluklarından sonra korteksi bilinçli haline yeniden getirmeye çalışma esnasında oluşabilir, benim yayılmış menenjitim de olduğu gibi. Özellikle benim detaylı hatıratlarımdaki karışıklıklar dikkate alındığında, bu çok imkansız görünüyor.
5. Orta beyinden geçen eski görsel bir yoldaki sıra dışı hafıza oluşumu. İlkel olarak kuşlarda kullanıldı ama çok nadir olarak insanlarda tanımlanabiliyor. Oksipital korteks yüzünden kabuksal körlüğü olan insanlarda gösterilebiliyor. Gözlemlediğim ultra gerçeklikle ilgili hiç ipucu vermedi ve işitsel-görsel binişime açıklık getiremedi.
Tüm zamanların en inanılır ölüm ötesi deneyim anlatımı ona ait. Onun materyalist bilimsel geçmişi göz önüne alınırsa, bu dünyanın ötesinde bir şeylerle gerçekten canlı bir buluşma yaşadığına inanmak için iyi bir nedenimiz var.